Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Kulun Allah'a en yakın olduğu...
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- kulun Rabbine en yakın olduğu anın secdedeki anı olduğunu haber vermiştir. Çünkü namaz kılan kişi secde ederken Yüc...
Enes -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: «Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- çoğu zaman şöyle dua ederdi: «Allah'ım! Bize dü...
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- dua ederken ekseriyetle birçok duayı da kapsayan dua ederdi: «Allah'ım! Bize dünyada da güzellikler ver! Ahirette d...
Ebû'd-Derdâ -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Size amellerinizin...
Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve selem- ashabına şöyle sormuştur: Mâlik olan Allah -Azze ve Celle- katında sizin en hayırlı, en şerefli,...
"Ya Rasûlullah, beni cennete sokacak, cehennemden uzaklaştıracak bir ameli haber ver dedim. O da şöyle buyurdu: "Sen büyük bir şey sordun. Ancak o All...
Bu hadis bizi cehennemden kurtaracak ve cennete sokacak amelin ne olduğunu göstermektedir. Oda hiç bir şeyi Allah'a ortak koşmadan yalnızca O'na ibade...
Âişe -radıyallahu anha-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- her gece yatağına yatacağı zaman, avuçlar...
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in uyumak için yatağına girdiğinde yaptığı şeylerden bir tanesi de; avuçlarını birleştirir, dua eden kişinin yaptığ...

Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Kulun Allah'a en yakın olduğu an, secdedeki anıdır. O halde secdede Allah'a çokça dua edin.»

Enes -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: «Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- çoğu zaman şöyle dua ederdi: «Allah'ım! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi Cehennem azabından koru!»

Ebû'd-Derdâ -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Size amellerinizin en hayırlısını, melikiniz olan Allah katında en değerlisini ve derecelerinizin en yüksek olanını altın ve gümüş infak etmekten daha hayırlı, düşmanla karşılaşıp sizin onların boyunlarını vurmanızdan, onların da sizin boyunlarınızı vurmasından daha hayırlı bir şeyi size haber vereyim mi?» Ashab: “Evet” dediler. Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: (Bu amel) «Allah Teâlâ’yı zikretmektir.»

"Ya Rasûlullah, beni cennete sokacak, cehennemden uzaklaştıracak bir ameli haber ver dedim. O da şöyle buyurdu: "Sen büyük bir şey sordun. Ancak o Allah'ın kolay kıldığı kişilere kolaydır. Allah'a ibadet edersin. O'na hiçbir şeyi ortak koşmazsın, namazı dosdoğru kılarsın, zekâtı verirsin, Ramazan orucunu tutarsın, Beyti (Kâbe'yi) hac edersin. Sonra şöyle buyurdu: Sana hayır kapılarını göstereyim mi? Oruç kalkandır, sadaka suyun ateşi söndürdüğü gibi günahı söndürür. Gecenin içinde kişinin kıldığı namaz da (hayır kapılarındandır). Sonra: {Onların yanları yataklardan uzaklaşır} Secde suresi 16-17 ayetin sonuna kadar kısmı okudu. Sonra şöyle dedi: Sana din işinin başı, direği ve en yüce yerinin zirvesini haber vereyim mi? Ben, evet ya Rasûlullah dedim. Oda şöyle dedi: İşin başı İslam, direği namaz, zirvesi cihaddır. Sonra şöyle buyurdu: Bütün bunların da özünü sana haber vereyim mi? Ben, evet ya Rasûlullah dedim. Dilini (eliyle) tuttu ve "İşte bunu tut" buyurdu. Ben de: Ya Nebiyallah, biz söylediğimiz şeylerle de mi hesaba çekileceğiz? dedim. O da: "Annesi kaybedesice insanları yüz üstü yahut burunları üzerinde cehenneme sürükleyen ancak dillerinin ekip biçtiğidir buyurdu.

Âişe -radıyallahu anha-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- her gece yatağına yatacağı zaman, avuçlarını birleştirir üfler, sonra ellerine Kul huvallâhu ahad, Kul eûzü bi-rabbi’l-felak ve Kul eûzü bi-rabbi’n-nâs surelerini okurdu sonra da ellerini vücudunda ulaşabildiği yerlere sürerdi. Başından ve yüzünden başlar, vücudunun ön kısmında ulaşabildiği yere kadar ellerini sürerdi. Bunu üç kez tekrarlardı.

Şeddâd b. Evs –radıyallahu anh-’dan rivayet edildiğine göre, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «"Seyyidu'l-istiğfar duası şöyle söylemendir: Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ibadete layık (hak) ilah yoktur. Beni sen yarattın ve ben senin kulunum. Ezelde sana verdiğim sözümde ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden sana sığınırım. Bana lütfettiğin nimetleri itiraf ediyorum. Günahlarımı itiraf ediyorum. Beni affet, şüphe yok ki günahları senden başka affedecek yoktur.» Ardından da şöyle buyurmuştur: «Bir kimse bu duayı, bunu inanarak gündüz okur da, o gün de akşam olmadan vefat ederse o kimse Cennet ehli olur. Yine bu duayı inanarak gece okur da sabah olmadan vefat ederse yine Cennet ehli olur.»

Ebu Hureyre -radıyallahu anh-’tan rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- sabahleyin şöyle dua ederdi: «Allahumme bike asbahnâ ve bike emseynâ ve bike nahyâ ve bike nemût ve ileyke’n–nuşûr» «Allah'ım! Senin lütfunla sabaha ulaştık, senin lütfunla akşama erdik. Sen isteyince dirilir, sen isteyince ölürüz. Yeniden diriltip huzurunda toplayacak olan da sensin.» Akşamleyin şöyle dua ederdi: «Allahumme bike emseynâ ve bike nahyâ ve bike nemût ve ileyke’n–nuşûr» «Allah'ım! Senin lütfunla akşama erdik. Sen isteyince dirilir, sen isteyince ölürüz. Huzuruna varılacak olan da sensin.»

Osman b. Affan -radıyallahu anh- merfu olarak anlatıyor: «"Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil'-Ardi ve'lâ fi's-Semâi ve Huve's-Semî’u'l-Alîm/Ne yerde, ne gökte adı(nın anılması)yla hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah'ın ismiyle ki, O Semî ve Alîm'dir." duasını her günün sabahında ve akşamında üç defa okuyana hiç bir sıkıntı gelmez.»

Abdullah b. Hubeyb -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Biz yağmurlu ve çok karanlık bir gecede bize namaz kıldırması için Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i aramak üzere (dışarı) çıkmıştık. Kısa bir süre sonra kendisini bulduk. «Oku!» dedi, ben bir şey söylemedim. Sonra (tekrar) «Oku!» dedi, ben bir şey söylemedim. Sonra (tekrar): "«Oku!» dedi, bunun üzerine: "Ey Allah'ın Rasûlü ne söyleyeyim?" dedim. «Akşama ve sabaha eriştiğin zaman {Kul huvallahu ehad} (ihlas suresi) ile Muavvizeteyn (Felak ve Nâs surelerini) üç defa oku! Her türlü şerre karşı sana yeter» diye buyurdu.

Âişe -radıyallahu anhâ- şöyle dedi: Bir gece Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in yanımda olmadığını fark ettim, karanlıkta el yordamıyla bakınmaya çalıştım. Bir de baktım ki, rükûda -veya secde halinde-:''Sübhâneke ve bi-hamdik, lâ ilâhe illâ ente: Ben seni ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve sana hamdederim. Senden başka ibadete lâyık hak ilâh yoktur” diye zikrediyor. Diğer bir rivayete göre şöyle dedi:(Onu araştırırken) elim ayağının tabanına temas etti. Secde vaziyetinde iki ayağını da dikmiş şöyle diyordu:Allâhümme innî eûzü bi-rızâke min sahatik, ve bi-muâfâtike min ukûbetik, ve eûzü bike minke, lâ uhsî senâen aleyke, ente kemâ esneyte alâ nefsike: Allahım! Senin gazabından rızâna, azâbından affına sığınırım. Ben Senden Sana sığınırım. Ben seni lâyık olduğun şekilde medh-ü senâ edemem. Sen kendini nasıl medh ü senâ etmişsen öylesin.''

Semura b. Cündeb -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Allah'a en sevimli gelen dört söz vardır: Allah'ı bütün noksanlıklardan tenzih ederim. Hamt, yalnızca Allah'adır. Allah'tan başka hak ilah yoktur. Allah en büyüktür. Herhangi birinden başlamanın bir zararı yoktur.»

Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Her kim on kere "Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh, lehu'l mulku ve lehu'l-hamdu ve huve alâ kulli şey'in kadîr" (Allah'tan başka hak ilah yoktur. O, tekdir ve ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamt da O'nadır. O, her şeye kadirdir) derse, İsmail neslinden dört kişi azat etmiş gibi olur.»