Ömer b. Ebî Seleme -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir. Ben Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in himayesinde yetişen b...
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in terbiyesi ve gözetimi altında yetişen, hanımı Ümmü Seleme -radıyallahu anha-'nın oğlu Ömer b. Ebî Seleme -radıya...
Enes b. Mâlik -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Şüphe yok ki Allah, kulunun b...
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- kulun, Rabbinin lütuf ve ihsanına karşı O'na hamdetmesinin Allah'ın rızasını kazanacağı şeylerden biri olduğunu bil...
Seleme b. Ekva' -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Bir adam, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanında sol eliyle...
Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- sol eliyle yemek yiyen bir adam gördü, ona sağ eliyle yemesini emretti. Bu adam kibirli davranıp yal...
Câbir b. Abdillah -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Kim sarımsak veya soğan yemişse,...
Namaz kılan kimseden beklenen, özellikle de camilerde namazını eda etmek istiyorsa onun, en güzel ve iyi kokular içinde olmasıdır. Bundan dolayı Nebi...
Sehl b. Muâz b. Enes onun da babasından rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Kim yemek...
Peygamber Efendimiz-sallallahu aleyhi ve sellem- bir şey yiyen kimsenin Allah'a şükretmesini teşvik etmektedir. Çünkü Allah Teâlâ'nın izni ve yardımı...

Ömer b. Ebî Seleme -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir. Ben Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in himayesinde yetişen bir çocuktum. Yemek yerken, elim yemek tabağının her yanına giderdi. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bana şöyle dedi: «Oğlum, besmele çek! Sağ elinle ye! Hep önünden ye!” Bundan sonra benim yemek yeme tarzım hep bu oldu.

Enes b. Mâlik -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Şüphe yok ki Allah, kulunun bir şey yedikten sonra hamdetmesinden ve bir şey içtikten sonra hamdetmesinden razı olur.»

Seleme b. Ekva' -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Bir adam, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanında sol eliyle yemek yedi. Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- adama: «Sağ elinle ye!» diye buyurdu. Adam: "Yiyemiyorum/Yapamıyorum!" diye cevap verdi. Bunun üzerine de Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Yiyemez/yapamaz ol!» dedi ve «Onu böyle demeye kibri sevk etti!» diye buyurdu. Bundan sonra (o adam) elini ağzına (bir daha) kaldıramadı.

Câbir b. Abdillah -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Kim sarımsak veya soğan yemişse, bizden ve mescidimizden ayrılsın! Evinde otursun.» Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e içinde bakla türünden sebzeler bulunan bir tabak getirildi. Efendimiz sebzelerin ko­kusunu duyarak (Bunların ne olduğunu) sordu. Müteakiben sebzelerin içinde bakla türleri olduğunu kendisine haber verdiler. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onları ashabından birine, yaklaştırmalarını söyledi. Fakat o da tabağı görünce sebzeleri yemek istemedi. Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- : «Sen ye! Çünkü ben senin münâcaat etmediğinle munâcaatda bulunu­rum.» buyurdular. Câbir b. Abdillah -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Kim sarımsak, soğan, pırasa yemişse, mescidimize yaklaşmasın. Çünkü insanoğlunun rahatsız olduğu şeyden melekler de rahatsız olur.»

Sehl b. Muâz b. Enes onun da babasından rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Kim yemek yedikten sonra; "Benim hiçbir etkim ve gücüm olmaksızın bu yemeği bana yediren ve beni onunla rızıklandıran Allah’a hamdolsun." derse geçmiş günahları affolunur.»

Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- aksırdığı zaman elini veya elbisesini ağzına tutar, böylelikle sesini azaltmaya –veya ağzını kapatmaya– çalışırdı.

İbn Abbâs -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Şüphesiz Allah, emrettiği farzların yapılmasını nasıl seviyor ise, tanıdığı ruhsatların kullanılmasından da öylece hoşnut olur.»

Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Allah, kim için hayır dilerse ona musibet verir.»

Ebû Saîd el-Hudrî ve Ebû Hureyre -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Yorgunluk, sürekli hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan, ayağına batan dikene varıncaya kadar Müslümanın başına gelen her şeyi Allah, onun hatalarını bağışlamaya vesile kılar.»

Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Erkek olsun kadın olsun Mümin, Allah’a günahsız olarak kavuşuncaya kadar kendisinden, çoluk çocuğundan, malından bela eksik olmaz.»

Suheyb -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Müminin hayranlık verici bir hali vardır ki, onun her işi hayırdır. Bu hal, Müminden başka hiç kimsede bulunmaz. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.»

Ebû Musa el-Eşarî -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Bir kimse hastalanır veya yolculuğa çıktığından dolayı sürekli yaptığı ibadetleri yapamazsa, sağlıklı ve mukim iken yaptığı amellerin sevabı gibi kendisine sevap yazılır.»