Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Başınıza karanlık gecenin, etr...
Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- Mümin kimseyi acele etmeye, pek çok salih amelleri yapmak imkânsız hale gelmeden önce yapmaya ve onl...
Muâviye -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle buyururken işittim: «Allah kimin iç...
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Yüce Allah kim için hayır dilerse, onu dinde fakih kılacağını haber vermiştir. Peygamber Efendimiz aleyhissalatu ve...
Abdullah b. Mes'ûd -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle buyururken işittim demiştir: “Allah...
Bu hadiste Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- kendisinden hadis işitip, duyduğu gibi ziyade etmeden ve eksiltmeden onu aktaran kimsenin kıyamet günü A...
Câbir b. Abdullah -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «İlmi, âlimlere karşı övünmek...
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- âlimlere karşı övünmek, iftihar etmek ve ben de sizin gibi âlimim demek için ya da cahiller ve aklı kıt olanlarla m...
Osman -radıyallahu anh-’dan rivayet edildiğine göre, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Sizin en hayırlınız Kur'an-ı öğrenen ve öğ...
Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- Müslümanların en hayırlısı ve Allah katında derece bakımından en üstünü; Kur'an'ı okuyan, ezberleyen...

Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Başınıza karanlık gecenin, etrafı örten, kapkara karartan gecenin parçaları gibi fitneler gelecek. Bir adam Mümin olarak sabahlar, akşamladığı zaman, kâfir olarak akşamlar. Ya da Mümin olarak akşama girer kâfir olarak sabahlar. Az bir dünya menfaati karşılığında, az bir dünya malı, serveti karşılığında dinini satar.»

Muâviye -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle buyururken işittim: «Allah kimin için hayır dilerse onu dinde fakih (anlayış sahibi) kılar. Ben yalnızca taksim eden bir kişiyim, veren Allah'tır. Allah'ın emri gelinceye (kıyamet kopuncaya) kadar bu ümmet Allah'ın emri üzere kalacak ve muhalefet edenler onlara zarar veremeyeceklerdir.»

Abdullah b. Mes'ûd -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle buyururken işittim demiştir: “Allah bizden herhangi bir şeyi işiten ve işittiği gibi de tebliğ edip başkalarına aktaran kişinin yüzünü Allah ak etsin. Nice tebliğ edilen kişi benden işiterek tebliğ edenden daha anlayışlı ve kavrayışlı olabilir.”

Câbir b. Abdullah -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «İlmi, âlimlere karşı övünmek, cahillerle münakaşa etmek ve insanların teveccühünü kazanmak için öğrenmeyiniz. Kim böyle yaparsa o kimse ateştedir.»

Osman -radıyallahu anh-’dan rivayet edildiğine göre, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Sizin en hayırlınız Kur'an-ı öğrenen ve öğretendir.»

Abdurrahman es-Sülemî -rahimehullah-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ashabından bize Kur'an okumayı öğretenler, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den on ayet öğrenirlerdi. Bu on ayetteki ilim ve ameli hayatlarına geçirmeden başka bir on ayete geçmezlerdi. Bu sayede ilim ve ameli öğrendik derlerdi.

Abdullah b. Mes'ud -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Kim Allah'ın kitabından bir harf okursa ona bir sevap (hasene) vardır. Sevap (hasene) ise on kat karşılığıyla verilir. "Elif, Lâm, Mim" bir harftir de­miyorum. Ancak elif bir harftir, lam bir harftir, mim bir harftir.»

Abdullah bin Amr -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Her zaman Kur’an okuyan kimseye: Oku ve yüksel, dünyada tertil ile okuduğun gibi burada da tertil ile oku. Şüphesiz senin merteben, okuduğun son ayete kadardır.» denilecektir.

Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Sizden biriniz ailesinin yanına döndüğünde orada üç şişman büyük hamile deve bulmak ister mi?» Bizler: Evet, dedik. Rasûlullah: «Sizden birinizin namazında okuduğu üç ayet, kendisi için üç şişman büyük hamile deveden daha hayırlıdır.» diye buyurdu.

Ebû Mûsâ el-Eş'arî -radıyallahu anh-’dan rivayet edildiğine göre, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Şu Kur’an’ı hafızanızda korumaya özen gösteriniz. Muhammed'in canını elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, Kur’an’ın hafızadan çıkıp kaçması, bağlı devenin ipinden boşanıp kaçmasından daha hızlıdır.»

Ebu Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Evlerinizi mezarlığa çevirmeyin. Şüphesiz Şeytan, içinde Bakara Suresi okunan evden uzaklaşıp kaçar.»

Ubey b. Kâ‘b -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Ey Ebu’l-Münzir, Allah’ın kitabından ezberinde bulunan hangi ayetin daha büyük olduğunu biliyor musun?» diye sordu. Ben: “Allah ve Rasûlü daha iyi bilir," dedim. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Ey Ebu’l-Münzir, Allah’ın kitabından ezberinde bulunan hangi ayetin daha büyük olduğunu biliyor musun?» diye bir daha sordu. Ben de {O Allah ki, O’ndan başka hak ilah yoktur, O, Hayy’dır, Kayyûm’dur.} [Bakara Suresi: 255. Ayet] Âyetü'l-Kürsî- dedim. Bunun üzerine göğsüme vurdu ve: «Vallahi ilim sana mübarek olsun ey Ebu’l-Münzir!» dedi.