Abdullah b. Selâm -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Medine'ye geldiğinde insanlar ona...
Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- Medine'ye geldiğinde insanlar onu görünce hemen ona yöneldiler. Ona yönelenler arasında (o vakit) bi...
Ebu Hureyre -radıyallahu anh-’den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: «Allah Teâlâ temizdir ve ancak temiz o...
Muhakkak ki Allah Teâlâ noksanlıklardan ve ayıplardan münezzehtir. Celal, cemal ve kemal sıfatlarla sıfatlanmıştır. Haram olan, yahut içinde şüphe ola...
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Bir kimse darda bulunan borçluy...
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- borçluya mühlet veren veya borcunun bir kısmını ya da tamamını bağışlayan kimsenin mükâfatı; güneşin kulların başla...
Câbir -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: «Satarken, alırken, alacağını isterken,...
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- satarken kolaylık gösteren, eli açık ve cömert olan herkese merhamet duasında bulunmuştur. Malın fiyatında müşteriy...
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «İnsanlara borç para veren bir a...
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- insanlara borç veren ya da taksitli satış yapan bir adamdan haber vermiştir. İnsanlardan alacaklarını toplayan hizm...
Abdullah b. Selâm -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Medine'ye geldiğinde insanlar ona doğru büyük bir heyecanla koştular. Allah'ın Rasulü geldi, Allah'ın Rasulü geldi, Allah'ın Rasulü geldi diye bunu üç kez tekrarladılar. Ben de insanların arasında gidip görmek istedim. Yüzünü görünce anladım ki, bu yüz bir yalancının yüzü olamaz. O anda duyduğum ilk söz şu oldu: «Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, akrabalık bağlarını gözetin ve insanlar uyurken gece namazı kılın ki, selametle cennete giresiniz.»
Ebu Hureyre -radıyallahu anh-’den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki: «Allah Teâlâ temizdir ve ancak temiz olanı kabul eder. Allah Teâlâ peygamberlere emrettiğini Mü’minlere de emretti. Allah Telâ buyurdu ki: "Ey Rasûller! Helâl ve hoş olan şeylerden yiyin ve salih amel ilşleyin." (Müminun Suresi: 51)» Ve yine buyurdu ki: "Ey iman edener! Size verdiğimiz rızıklardan temiz olanlardan yiyin." (Bakara Suresi: 172) Sonra uzun sefer edip, saçı dağınık toz içinde, yiyeceği, içeceği, giyeceği haram ve haramla gıdalanmış bir adam zikretti, ellerini semaya kaldırıp, yâ Rab yâ Rab diye dua eden adamı zikretti ve «Buna nasıl icabet olunsun?» diye buyurdu.
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Bir kimse darda bulunan borçluya mühlet verir veya borcunun bir kısmını ya da tamamını bağışlarsa; Allah o kişiyi, arşının gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde gölgelendirir.»
Câbir -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: «Satarken, alırken, alacağını isterken, kolaylık gösteren kimseye Allah rahmet etsin.»
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «İnsanlara borç para veren bir adam vardı. O hizmetçisine şöyle derdi: Darda kalmış bir fakire vardığında onu affediver. Umulur ki Allah da bizim günahlarımızı affeder. Nihayet o kişi Allah'a kavuştu ve Allah onu affetti.»
Havle el-Ensâriyye -radıyallahu anha-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şöyle söylediğini işittim: «Şüphesiz ki, haksız olarak Allah’ın malını kullanan kimseler, kıyamet gününde Cehennem'i hak ederler.»
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-’dan rivayet edilmiştir: ''Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:Allah Azze ve Celle buyurdu: ''Âdemoğlunun her bir işi kendinedir. Oruç hariç; o benim içindir, onun karşılığını ben veririm. Aynı zamanda oruç bir kalkandır. Sizden birinizin oruçlu bir günü olunca, o gün kötü konuşmaktan mutlaka kaçınsın, gürültü de çıkarmasın. Birisi kendisine söver ya da sataşırsa, ''Ben oruçluyum.''desin. Muhammed’in nefsi elinde olana yemin olsun ki, oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoş-tur. Oruçlu iken iki rahatlık bulunmaktadır. İftar ettiği zaman iftarın rahatlığı, Rabbine kavuştuğu zamanda orucun rahatlığını duyar.Bu lafız Buhârî'nin rivayetidir.Onun başka rivayetinde:''Yemeğini,içeceğini ve şehvetini benim için terk ediyor. Oruç hariç; o benim içindir, onun karşılığını ben veririm.İyiliğin karşılığı on kat iledir.''Müslim'in rivayetinde:''Ademoğlunun bütün ameli katlanır,iyilik on mislinden yediyüz misline kadar katlanır.Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: Oruç bundan müstesna, çünkü oruç benim içindir. Onun karşılığını ancak ben veririm.Oruçlu benim için şehvetini ve yemesini kesti. Oruçlu kimse için iki sevinç vardır: Birisi iftar ettiği zamanki sevinci, diğeri ise Rabbiyle karşılacağı zamanki sevincidir. Oruçlu bir kimsenin ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur.''
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Kim iman ederek ve mükâfatını da (Allah’tan) bekleyerek ramazan ayında oruç tutarsa, o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.»
Sehl b. Sa'd -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü o kapıdan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. (O gün) Oruçlular nerede? diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez.»
Ebu Hureyre -radıyallahu anh-'den rivayet olunan bir hadiste Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdular-: «Ramazan girdiği vakit, cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapatılır ve şeytanlar zincire vurulur.»
Ebû Hureyre -radıyallahu anh-’dan merfû olarak rivâyet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Sizden biriniz unutarak bir şey yer veya içerse, orucunu tamamlasın. Çünkü onu Allah yedirmiş ve içirmiştir.»
Âişe -radıyallahu anha- rivayet ediyor: "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ramazanın son on gününde Allah -azze ve celle- kendisini vefat ettirinceye kadar itikafa girdi. Vefatından sonra da hanımları itikafa girmeye devam ettiler." Hadisin bir lafzı ise şöyledir: "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- her ramazan ayında itikafa girerdi. Sabah namazını kıldığında, itikaf etmekte olduğu mekanda itikafa girerdi."